"Şato", en önemli esrarengiz ve felsefi romanlardan biridir. Günümüzde hiç olmadığı kadar geçerliliğini koruyan ve yaşam oyununda kartların bize karşı yığıldığı görüşünü pekiştiren dikkate değer bir romandır.
K. adlı kahramanımızın Şato'nun civarındaki köylerden birine karla kaplı soğuk bir gecede geç saatte varıp konaklamasıyla olaylar zinciri başlar. Onu bir şatodan yöneten gizemli otoritelere erişme mücadelesi verir. Ancak K. daha köye adımını atar atmaz muhbirlerin ve meraklı bakışların kurbanı olmaya başlar. Hedefine ulaşma çabaları sürekli olarak engellenir ve sonuçsuz kalır.
K. sosyal bir labirentte tuzağa düşmüş durumda, sonunda aynı belirsiz toplumsal statüyle ihanete uğradığı yerde kendini bulur. Tek fark, hem zihinsel hem de duygusal olarak tamamen tükenmiş olmasıdır.
Franz Kafka, yaşamı baştan kaybedilmiş bir savaş olarak görse de bıraktığı eserler, onu yaşamı yenilgiye uğratan ender insanlardan birisi yapmıştır.